DURAĞAN BİR MAÇ – YUNUS EMRE SEL Maçın ilk yarısı 2 dakika oynansa herkes razı olurdu. Karşılıklı hiçbir şey izledik zira. Ligin oyun olarak istikrarsız iki takımının mücadelesinden umulan tam da buydu.

Durağanlık eğer postmodern bir sanatsa, bu oyunu bir sanat olarak tasvir edebiliriz. Hepsi bu. Derinlik, tempo, dinamizm Trabzonspor’un ilanını henüz vermediği diğer kayıpları. Bulanların güzel futbol namına…
İkinci yarıda Siopis yerine Djaniny hamlesiyle Trabzonspor hücumda biraz daha kalabalık olursam belki rakibi hataya zorlarım diye düşündü.

Fakat bu da bir çözüm olmaktan uzaktı. Dakikalar 60’ı gösterirken takım oyununu dengeye oturtma enstitüsü müdürü Hamsik’in oyundan çıkışı bazı soru işaretleri oluşturdu.
Gbamin bu noktada takıma çift yönlü bir dinamizm kattı.
DURAĞAN BİR MAÇ – YUNUS EMRE SEL Maçın ilk yarısı 2 dakika oynansa herkes razı olurdu. Karşılıklı hiçbir şey izledik zira. Ligin oyun olarak istikrarsız iki takımının mücadelesinden umulan tam da buydu.

Durağanlık eğer postmodern bir sanatsa, bu oyunu bir sanat olarak tasvir edebiliriz. Hepsi bu. Derinlik, tempo, dinamizm Trabzonspor’un ilanını henüz vermediği diğer kayıpları. Bulanların güzel futbol namına…
İkinci yarıda Siopis yerine Djaniny hamlesiyle Trabzonspor hücumda biraz daha kalabalık olursam belki rakibi hataya zorlarım diye düşündü.

Fakat bu da bir çözüm olmaktan uzaktı. Dakikalar 60’ı gösterirken takım oyununu dengeye oturtma enstitüsü müdürü Hamsik’in oyundan çıkışı bazı soru işaretleri oluşturdu.
Gbamin bu noktada takıma çift yönlü bir dinamizm kattı.

Kiralık bir oyuncu olmasa, Trabzonspor’un yeni orta saha kurgusu onun etrafında şekillenmeli diyebilirdim. Oyunun son 10 dakikası ihtiyacı olan dinamizmin kırıntılarını sergileyen Trabzonspor’un rakibi nasıl boğduğu dikkat çekiciydi.

Bu tempoyu neden daha diri iken sağlamadığı ise ayrı bir mesele.
Bir bütün olarak formsuz olan Trabzonspor, bir bütün olarak özeleştiri yapmalı.
Gerçek bir özeleştiri, yani sahada karşılığı görülen özeleştirilerden.
Yense liderliğe uzanacağı bir maçta 11 tercihleriyle ve değişiklikleriyle başlamalı bu özeleştiri.

BİRLİKTELİK – REHA KAPSAL Geçtiğimiz hafta içinde Monaco deplasmanında hem fiziksel hem de zihinsel açıdan yıpranan bordo-mavililer, bu maçı alarak moral ve motivasyonlarını yükseltmek düşüncelerindeydiler.
Yalnız bunu teoride bırakıp, pratiğe dökemediler.

Kiralık bir oyuncu olmasa, Trabzonspor’un yeni orta saha kurgusu onun etrafında şekillenmeli diyebilirdim. Oyunun son 10 dakikası ihtiyacı olan dinamizmin kırıntılarını sergileyen Trabzonspor’un rakibi nasıl boğduğu dikkat çekiciydi.

Bu tempoyu neden daha diri iken sağlamadığı ise ayrı bir mesele.
Bir bütün olarak formsuz olan Trabzonspor, bir bütün olarak özeleştiri yapmalı.
Gerçek bir özeleştiri, yani sahada karşılığı görülen özeleştirilerden.
Yense liderliğe uzanacağı bir maçta 11 tercihleriyle ve değişiklikleriyle başlamalı bu özeleştiri.

BİRLİKTELİK – REHA KAPSAL Geçtiğimiz hafta içinde Monaco deplasmanında hem fiziksel hem de zihinsel açıdan yıpranan bordo-mavililer, bu maçı alarak moral ve motivasyonlarını yükseltmek düşüncelerindeydiler.
Yalnız bunu teoride bırakıp, pratiğe dökemediler.

Çok ağır, yavaş, geriye oynanan, üretkenlikten ve organizasyon eksikliğinden hiç bir hücum kombinasyonunu doğru yapamadılar. Mühim olan baskılı oynamak değil, bu oyuna akıl koymak fark yaratır.

Sahada ne göze hoş gelen ne de dengeli bir oyun vardı. Kimin nerede baskı yapacağı, set hücumuna nasıl yerleşeceği, hiçbir fikri olmayan, içgüdüsel ve en kötüsü de kafasına göre bireysel becerileriyle aksiyon yapmaya çalışan ama bunu da nerede ve ne zaman yapacağını bilmeyen çok kötü bir saha görüntüsü vardı bordo-mavili futbolcuların ve takımın.

Özellikle büyük beklentilerin olduğu Yusuf Yazıcı’nın hücumda sağ çizgide oynamayacağı gibi fiziksel olarak da hiç hazır olmadığını gördük. Abdülkadir Ömür’ün de bir an önce takıma kazandırılması gerekiyor.

Çok ağır, yavaş, geriye oynanan, üretkenlikten ve organizasyon eksikliğinden hiç bir hücum kombinasyonunu doğru yapamadılar. Mühim olan baskılı oynamak değil, bu oyuna akıl koymak fark yaratır.

Sahada ne göze hoş gelen ne de dengeli bir oyun vardı. Kimin nerede baskı yapacağı, set hücumuna nasıl yerleşeceği, hiçbir fikri olmayan, içgüdüsel ve en kötüsü de kafasına göre bireysel becerileriyle aksiyon yapmaya çalışan ama bunu da nerede ve ne zaman yapacağını bilmeyen çok kötü bir saha görüntüsü vardı bordo-mavili futbolcuların ve takımın.

Özellikle büyük beklentilerin olduğu Yusuf Yazıcı’nın hücumda sağ çizgide oynamayacağı gibi fiziksel olarak da hiç hazır olmadığını gördük. Abdülkadir Ömür’ün de bir an önce takıma kazandırılması gerekiyor.

Sezon başından beri ne Avrupa Kupaları’nda ne de ligde, ne hücumda ne de savunma oyun mekaniğini bir türlü oturtamadı Abdullah Avcı.
Bordo-mavili oyuncuların ne saha içindeki rolleri, ne görev tanımları belli olmadığından, bu saha içindeki savruk görüntü de kaçınılmaz oldu.

Geçen seneki yüksek tempo, sert mücadele, maçı son ana kadar bırakmayan, isteyen, yüksek enerjiyle oynayan Trabzonspor’un yerine; bu sezon taktik disipline bağlı kalmayan, takım bütünlüğünden kopan, oyunu stabil sürdüren bir takım izliyoruz.

Abdullah Avcı, diğer birçok konuyu da yeniden düzeltebilir.
Ama önceliği şu anda görünen ve özellikle odaklanması gereken nokta; hem saha içindeki hem de hedef birlikteliğini acilen sağlaması olmalı.

Sezon başından beri ne Avrupa Kupaları’nda ne de ligde, ne hücumda ne de savunma oyun mekaniğini bir türlü oturtamadı Abdullah Avcı.
Bordo-mavili oyuncuların ne saha içindeki rolleri, ne görev tanımları belli olmadığından, bu saha içindeki savruk görüntü de kaçınılmaz oldu.

Geçen seneki yüksek tempo, sert mücadele, maçı son ana kadar bırakmayan, isteyen, yüksek enerjiyle oynayan Trabzonspor’un yerine; bu sezon taktik disipline bağlı kalmayan, takım bütünlüğünden kopan, oyunu stabil sürdüren bir takım izliyoruz.

Abdullah Avcı, diğer birçok konuyu da yeniden düzeltebilir.
Ama önceliği şu anda görünen ve özellikle odaklanması gereken nokta; hem saha içindeki hem de hedef birlikteliğini acilen sağlaması olmalı.